Muazzez TOĞRUL

Dedikodu

Muazzez TOĞRUL

Dedikodu; başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalardır. Dedikodu, gerçek olaylara dayansa bile kişiler arasında yapıldığından, gerçekler çarpıtılır.

Dedikodu kulaktan kulağa oyununa benzer. Başlatan kişinin söylediği söz ya da cümle kulaktan kulağa aktarılırken değişime uğrar. Ortaya bambaşka sözler çıkar.

Bizim toplumumuz dedikodu ile beslenir. Başarılı iseniz arkanızdan dedikodu yapılır. Yaptığınız iş küçümsenir. Meyve veren ağaç taşlanır misali; karalama kampanyaları başlatılır.

Toplumda gerek siyasi, gerek ailevi, gerek maddi gücü olan, bazen de koltuk sahibi kimseler yanlış işlerde yapsalar bile üstü kapatılır. Ama kendi donanımı ve çabası ile bir yerlere gelmiş olanlar küçük hatalara düşse, toplum tarafından büyük suçlu ilan edilir. Fısıltı gazetesi hemen çalışır. Aleyhinize konuşmalar yapılır.

Dedikodu yapanlar kasıtlı olarak da olayları çarpıtabilir. Arkadaşlığınızı çekemeyenler sizi arkadaşınıza, arkadaşınızı da size karşı doldurabilir. Ortamda konuştuklarınızı cımbızla çeker gibi alıp, arkadaşınıza taşıyıp sizi birbirinize düşman edebilir.

Bir laf duyunca hemen arkasına düşüp, asıp kesmeden önce bir düşünmelidir. Acaba doğru mu? Arkadaşlığınızı çekemeyenler uydurmuş olabilir mi? Üçüncü şahıslara inanmaktansa gidip arkadaşım dediğiniz kişiye, bir sorun bakalım hakikaten böyle bir şey var mı? Başarınızı çekemeyenler uydurmuş olabilir. Büyümenizi istemeyenler uydurmuş olabilir…

Atalar insan ağzı torba değil ki büzesin derler. Dedikoduyu önlemek mümkün değildir. Siz doğruysanız kimseye de kendinizi kanıtlamak zorunda değilsinizdir. İsteyen istediğine inanır. Yolunuza bakar, dedikodunun sizi aşağı çekmesine izin verilmemelidir. Er ya da geç gerçekler anlaşılır.

Sözler olduğundan farklı aktarılırsa, işin ucu iftiraya kadar gider. Olur olmadık ithamlarda bulunanlara dava açılsa kazanılır. Üstüne bir de tazminat alınır. Siz siz olun olur olmadık her lafa inanmayın. Orada burada da onun bunun hakkında konuşmayın. Maazallah davalık oluverirsiniz!

Dedikodu küçük insanların işidir. Yapacak daha faydalı işleri olmayan insanlar dedikodu ile zamanını geçirir. Kıskanç insanlar işi iftiraya kadar vardırır ve bilinçli bir linçe dönüştürürler.

Büyük insanlar büyük düşünür, büyük yaşarlar. Lafa söze takılıp kalınırsa ilerlenemez..

Kişilik sahibi donanımlı insanları, yok etmek ve ezmek zordur. Duruşu olan insanlar eğilip bükülmezler. Sakinliğini korurlar. Bu insanların dışarıdan bir güce ihtiyacı yoktur. Gelen hamlelere ise içlerinden gelen bir güçle karşı koyarlar.

Dedikodu kazanını kaynatanlar bakarlar ki sizde değişim yoktur. Durduğunuz yer bellidir. Bir süre sonra dedikoduları da kendileri de unutulur yok olur gider.

Yazarın Diğer Yazıları