Müftü Bey Gaziantep’te görev yapmaktadır. İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya validir.
Makamda saat 10.00’da toplantı vardır. Müftü Bey valilik bahçesine gelir, içerden çıkan tarım müdürü morali bozuk olarak selam verip geçer. Tarım müdürü saat 10.01’de içeri girmiş selam verip oturacakken Vali Bey ‘’Müdür Bey, lütfen kapıyı dışarıdan kapatır mısınız?’’ demiş. Lisani kibarla kovmuş. Sonra saat:10.10’da Müftü Bey içeri girmiş, selam verip özür dilemiş. Vali Bey ayağa kalkıp ‘’Hocam hoş geldiniz’’ deyip oturtmuş.
Vali Bey genelde her toplantı sonunda ‘’Müftü Bey, bu noktada sizin fikriniz nedir?’’ sorunca, Ahmet Hoca’da ‘’Efendim, şöyle daha iyi olur gibi düşünüyorum’’ diye katkı sunarmış. Bu bağlamda Vali Bey Müftü Bey'in fikirlerine önem verirmiş. Fikir verenin ehil olması ve akabinde de değer görmesi takdire şayandır. Çünkü değer görmeyen fikir heba olan su gibidir.
*
Bu noktada bir anekdot da kendimden ekleyeyim. 15-20 sene önce bir okulumuzda öğrenci, veli, öğretmenler ile Türkiye’de ilk defa ‘’Erzak Dağıtım Tatbikatı’’ yaptım. Hatta bunun için esnaftan öğrencilere dağıtmak üzere epey (düdük, kırtasiye, simit, kuruyemiş, kalem vb.) bağış topladım. Bu etkinliğe kurum amirleri ile beraber zamanın vali yardımcısı Sayın Fatih Damatlar Bey’de katıldı. Beni severdi, bu çalışmam çok hoşuna gitti. Tebrik etti. Birkaç ay sonra milli eğitim müdürlüğüne denetime gelmiş. Benim birimi de denetleyecek ama ben yerimde yokum. Sabah saat 09.30 civarı, telefon çaldı. Açtım, Şef Saim Bölükbaş;
- Mahir Bey Sayın Valimiz sizinle görüşmek ister
- Buyurun, Sayın Valim
- Mahir Bey, günaydın. Neredesin?
- Sayın Valim, Eskişehir’den misafirim geldi. Şu an evde kahvaltı yapıyoruz
- Çok özür dilerim, rahatsız ettim. Kusura bakma. Kendine iyi bak
Sonra denetim rehberine ‘’Sivil Savunma Uzmanı, çok çalışkandır, titizdir. Alanı ile ilgili okullara hâkimdir. Bizzat benimde katıldığım çok güzel bir tatbikat yaptı. Değerlendirilmesi gerekir…’’ türü övücü cümleler yazmış. Sonra Şef Saim Bey ‘’Uzmanım, adam geldi seni yerinde bulamadı. Telefon etti, birde rahatsız ettim diye özür diledi. Sonra da rapora övgü dolu cümleler yazdırdı bu nasıl iş anlamadım’’ deyince, ‘’Saim Şefim, memur bir anlığına değil tüm anlığına değerlendirilmelidir. Sayın Valimiz de bunu yapmıştır. Mecburiyet olmadığı halde emek verilerek yapılan o etkinliğe bizzat şahit olmuştu. Nezaket yerine fırça olsaydı, tutanak tutup uyarı gelseydi moral bozardı. Bundan sonra mecburiyet kadar demeye vesile olurdu. Dolayısıyla toplum kaybederdi.‘’ (Şu an Bolu Vali Yardımcısı olan Fatih Damatlar Bey'i saygı ile yâd ediyorum)
Müftü Bey günlük 150-200 sayfa kitap okurmuş. Bu nedenle kendilerine ‘’yürüyen kütüphane’’ lakabını takmışlar. Şu an Kahramanmaraş’ta ikamet eden Müftü Bey, gönüllü olarak okullara, yurtlara katkı sunmaya çalışır. Çünkü eğitimcinin ve din görevlisinin emeklisi olmaz.
TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler – Susamak - Depremle Yaşamak - Kazalar Geliyorum Demez ve Hayallerin Peşinde-1 kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. 536 5681141 No.lu telefondan iletişime geçerek, (tanesi 200 TL) benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.
