Mahir ODABAŞI

Değerini bilene

Mahir ODABAŞI

Evlat!
Hak etmeden alınan mükâfat için sevinmek ziyandır.

Evlat!
Arz, talebe âşıktır. Arz edilene talep olmazsa o arz nafiledir.

Evlat!
Bir mükâfatı hak etmeden almaktansa, hak edip alamamak daha evladır.

Evlat!
İstediğini yazanlar, istemediğini okumaya adaydır. İstediğini yazarsan, istemediğini okumaya kızmadan, gücenmeden hazır ol.

Evlat!
Afetler için, depremlerden depreme değil; depremlerden erkene hazırlık fayda verir. Bunun için topyekûn olarak her daim hazırlıklı bulunmak gerekir. Yoksa sonuçlar hep acı olur.

Evlat!
Bizim nesil, tanımadığı bir yerde lokantaya gideceği zaman dış görünüşüne bakarak bütçesine uygun mu diye karar verirken; sizin nesil elindeki telefondan inceler veya hiç incelemeden karar verir. Ücretini pek hesap etmez.

Onun için bizim nesille lokantaya, kafeye gideceğin zaman sakın ola yadırgama. İncelenmesi cimrilikten değil, geçmişte yaşadığı zorluklardan kaynaklanmaktadır.

Evlat!
Önceden düşündüklerin, sonradan düşürdüklerin olabilir. Onun için sen de düşmemeye gayret et.

Evlat!
Etkili hitap için çok kitap okumalısın. Çok okuyan kişinin bilgi dağarcığı dolu olacağından, her ortamda herkese söyleyeceği bir cümlesi bulunur. Bu da onu güçlü kılar.

Evlat!
İnsan bazen bazı kararlar alır. Alırken de bazen her şeye rağmen içi sızlar. Çünkü tüm oy hakkı kendisine ait değildir; eş vardır, evlatlar vardır… Bu nedenle, akraba ve samimi dostlarını bazen anlamayabilirsin. Anlamaya çalış.

Evlat!
Gençlikte kalp bedene yük olurken, yaşlılıkta beden kalbe yük olmaya başlar. Ve gün gelir, kalp artık onu taşıyamaz.

Evlat!
“Dedim: Nasılsın?”
“Dedi: Doğru mu söyleyeyim, yalan mı? Yoksa sükût edeyim de sen anla mı?”

Evlat!
Geleceği düşünen iz bırakır; ama gününü düşünen toz bırakır. O da uçar, giderken çevreyi de tahrip eder. Sen, iz bırakanlardan olmaya çalış.

Evlat!
Vakit tamam olunca filizler kurur, yapraklar dökülür, dallar kırılır, gövde çürür ve yere yığılır…

Evlat!
Gövde büyür, dal filizlenir ve yıllar sonra meyve vermeye başlar.

Maalesef, daldan hazır meyveyi alıp ikram edenlere teşekkür edilirken esas ağacı dikenler unutulur.

Oysa esas teşekkürü; belki de hiç akılda yokken oraya dikenler, çevreye teşvik edenler ve gelecekte meyve vermesi için emek verenler hak etmiştir. Vefa adına onları unutmamak gerekir.

Evlat!
Düşman tutmuşsa elinden, övgüler dökülüyorsa dilinden; parmaklarını sonra say yeniden.

Evlat!
İnsanları, muhtaç olmadan önce tanıma fırsatı bulmak; muhtaç olduktan sonra tanıma fırsatı bulmaktan iyidir. Çünkü keşkeler azalır.

NOT: 18 Ekim Cumartesi günü (bugün) Çorum Kitap Fuarında kitaplarımı imzalayacağım. Beklerim efendim.

Yazarın Diğer Yazıları