Epey zaman önce, bugünde,
Bir dağ lalesi gördüm,
Mavi.
Sarp kayaların üstünde,
Tam zirvede!
Görür görmez tanıdım onu,
Bildim.
Benim mavim dedim,
Benim lalem!
Çıkılamaz görünüyordu yanına,
Ulaşılamazdı ona.
Ne yapmalıydı?
Dönüp gitmeli miydi?…
Gidemezsin dedi içim.
Aşk, çoktan başladı!
Mavisiz olmaz,
Lalesiz olmaz,
Mavi lalesiz, hiç olmaz!
O günden beri,
Tırmanıyorum ulaşılmaza.
Uzaktan seyrediyorum ben onu hala,
Varamadım yanına!
Daha iyi görmek için onu,
Dürbünle mi bakmalı?
Dürbün de olsa, teleskop da,
Yanında gibi olur mu?
Yaprağına ten,
Dokunur mu?
Burnunu sokup da içine,
Kokusu solunur mu?
Sorarlar bana,
Senin lalen nedir?
Hayır mıdır, şer midir?
Ne biçim bir ateştir?....
Nasıl görüyorsam, öyledir.
Dünyalarda tektir.
Onun olduğu yere,
Zirveye,
Çıkabilsem de, çıkamasam da,
Bir nefeslik sürede bile,
Duramam yerimde
Giderim ben laleme!